Yâdından dûr etmemeli insan:
Dünya, kapısında ‘lâ râhete’ yazan
iki kapılı bir han.
Ve bilmeli
neyi arayacağını orada
ve neyi bulamayacağını.
Tâ rahat peşinde koşup
beyhûde yorulmasın.
Belki
Hakk’a meyl edip
huzur bulsun.
Hızır
Allah,
komaz darda kulunu.
Çekmez nusretini üstünden.
Tasalanma!
Elbet vardır
her darlığın
bir Hızır’ı.
Ey Oğul!
Ey Yâr!
İbrahimce bir sevgi
Gizli bir muhavere
baba ile evlat
evlatla baba arasında.
Söz yok.
Kelime yok.
Tılsımı bunda belli ki.
Kimileyin bir tercih olur baba için
bir zorunluluk kimileyin.
Çünkü kifayetsiz,
sevgiden yana kelimeler.
Çünkü onlar taşımaz kokusunu evladın.
ve almaz ferini gözlerin.
Sanki kelimeye dökülse
eksik kalırmış gibi
bir babanın sevgisi.
Biraz Yakup izi taşır
Nuh izi
Lokman izi biraz.
Sevgisi bir babanın
İbrahimce bir sevgi:
Müşfik ve mûti.
Ama aslında aynı hakikat
baba için evlat
evlat için baba.