Dinle Cancağızım!

Dinle cancağızım!
Rûmî diyor ki:
“Gemi yol almak için
ihtiyaç duyar suya.
Lâkin içine aldığında suyu
batmaya başlar.”
İnsan da,
kalbine aldığında,
batmaya başlar
gaflet denizinde,
mâmelekini.
Sen de dön,
bak ve
dinle.

Beğendiğim, dönüp baktığım beyitlerden…

İdrâk-i me’âlî bu küçük akla gerekmez. 
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez. 
Ziya Paşa

Sakın terk-i edepten, kûy-i mahbûb-i Hüdâdır bu!
Nazargâh-ı İlahîdir, Makâm-ı Mustafa’dır bu.
Nâbî

Başımızdan çün hevâ-yı zülf-i yâr eksik değil.
Mürtefi yerdir ânın’çün rûzigâr eksik değil.
Sultan II. Mustafa

Neşv-ü nemâ eyleyemez düşmeyicek hâke nebât.
Mütevazı olanı rahmet-i Rahman büyütür.
La edrî

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir,
Müptelâ-yı gâma sor kim geceler kaç saat.
Sâbit

Âşıkam meftûn-ı cânân olmayan bilmez beni
Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni

Ehl-i derdem sırrımı nâdâna itmem âşikâr
Hikmet-i aşk içre Lokmân olmayan bilmez beni
Hâmî-yi Marâşî

Pürhayâl-i ruh-i ma’şûka iken dîde-i Kays
Neye kim kılsa nazar sûret-i Leylî görünür.
Bâkî