İstilaya uğramış kalbim

m. edip beki
Kalbimde yer verdiğim her şey
Vazgeçilmez gördüğüm,
Yaşarken sıkıca bağlandığımı hissettiğim ne varsa, onlar,
birer iplik gibi
dünyaya bağlıyor beni.
Annem, babam birer iplik, her kardeşim ayrı bir iplik,
eşim, çocuklarım, nefsim,
beni dünyaya bağlayan her ne varsa hepsi birer iplik,
işim, zevk aldığım şeyler,
peşinde koştuğum dünya adına her şey ayrı bir iplik,
kıyafetlerim, ev eşyalarım, kitaplarım…
Bir iplik gibi
Bir ucu kalbimde bağlandığım şeye bağlı,
bir ucu dünyaya…
kalbimde birleşiyor dünyaya ait bütün iplikler
Bir halat oluşuyor sonra kimi güçlü, kimi zayıf bu ipliklerden.
Kuvvetli bir halat.
Dünya kalbimden yakaladığı halatla ardından çekiyor beni.
Nereye sürüklerse oraya gidiyorum.
Peşinden koşarken kaybediyorum tüm değerli yanlarımı.
Bazan halattan bir ip kopuyor
örneğin bir sevdiğimi kaybediyorum
zayıflıyor dünyaya bağlılığım.
bazan tüm gücümü toplayarak
ben koparıyorum bir ipliği,
terkediyorum bağlandığım bir şeyi
ne kadar rahatladığımı farkediyorum sonra
ama yine de
gerilmiş bir lastiğin elimde patlaması gibi
acıtıyor kalbimi
kendime geliyorum.
Beni kalbimden yakalayan halatın kalınlığını hissediyor,
Kalbimi istilaya açtığımı,
ve kalbimin istilaya uğradığını fark ediyorum.

Ölümün güzelliğine varmaya çalışıyorum.
vazgeçilmez gördüğüm her şeyden iplik iplik kopuyorum.
vazgeçilmez gördüğüm her şey, ben ölümü tadarken, bir çivi gibi yırtıyor bedenimi.
Canım acıyor.
Rahatlıyor kalbim.
Bütün yüklerinden arınıyor kalbim.

Herşeyden temizleniyor.

İstiladan.
İlk çarpmaya başladığı andaki duruluğuna doğru evriliyor.
tüm iplerden kurtuluyor
tüm sevgilerden
İllallah…