Söyle Cancağızım!

Söyle cancağızım!
Ger hâlet-i içre huzurluysan
aşkın her haline
dair sen de konuş.
Sözler söyle
zamana yenilmeyecek.
Sözleri baki kalan
faniler gibi
hoş bir sadâ bırak.
Tenin
sen de göster
çaresizliğini
sözler karşısındaki.
Fenânın
bekâ karşısındaki
çaresizliği gibi…
Dön,
bak,
dinle,
oku,
anla ve
söyle…

Sevdiğim, dönüp baktığım beyitlerden…

Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal.
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.
Bâkî

Hâtırından çıkmasın lutfet hemân mehcûr olan.
Olmasın bârî gönülden dûr gözden dûr olan.
Ârifî

İslâm imiş devlete pâ-bend-i terakkî.
Evvel yoğ idi işbu rivayet yeni çıktı.
Ziya Paşa

Seyr etdi hava üzre denir taht-ı Süleyman.
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde.
Ziya Paşa

Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde.
Ziya Paşa

Âyînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
Ziya Paşa

İnsâna sadâkat yaraşır görsede ikrâh.
Yardımcısıdır doğruların hazret-i Allah.
Ziya Paşa

Dehrin ne sâfâ var acaba sîm ü zerinde.
İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde.
Ziya Paşa

Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr.
Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim.
Ahmet Paşa