…Ve kaleme yemin olsun!

Nun‘Kaf’, ‘lam’, ‘mim’…
Arapça yazılışıyla kalem kelimesinin üç harfi. Harfler kalemin fonksiyonunu ortaya koyacak şekilde dizilmiş. ‘Kaf’ gırtlaktan, ‘lam’ ağız boşluğundan ve ‘mim’ harfi de dudaklardan çıkıyor. Yani telaffuz yeri itibariyle içten dışa doğru sıralanmış harfler. İçte olanın satır satır dışa aktarılması gibi. ‘Kaf’, ‘lam’, ‘mim’.

Kalem, insanların iç dünyasındaki düşünce ve prensiplerin dışa hem de kalıcı olacak şekilde aktarılmasını sağlıyor. Kendi dünyalarında iç konuşmaları olabilir insanların. Orada bir konuyu detaylı olarak tartışabilirler. Önceleri yanlışladıkları bir düşünceyi sonra doğru kabul edebilirler. İç konuşmalar ve iç tartışmalar esnasında bir çok kanaatleri değişebilir insanların. Güçlü kanaatleri zayıflayıp, zayıf kanaatleri güçlenebilir. İnanç yapılarını bu çerçevede düzenleyebilirler.

Nihayetinde bütün bunlar iç konuşmalar ve iç tartışmalardır. Bir başkasının haberi olmaz bunlardan. İnsanlar da iç dünyalarında yaşadıkları bu tartışmaları bütün keşmekeşliğiyle açık etmek ve başkalarıyla gelişigüzel paylaşarak kafalarının karışık olduğu görüntüsünü vermek istemezler. Bunun yerine iç dünyalarını şekillendiren ilkelerden süzülmüş düşünceleri belli bir disiplin içerisinde paylaşmayı tercih ederler. Bunu iki şekilde yaparlar ve bunu yaparken bir yandan muhataplarının zihinlerini de etkilerler. Continue reading